Tue, 17th Dec, 2024 / 15 Jumādā al-ʾĀkhirah 1446
الثلاثاء ١٧ , ديسمبر , ٢٠٢٤ / 15 جُمَادَىٰ ٱلْآخِرَة 1446
Tue, 17th Dec, 2024 /
15 Jumādā al-ʾĀkhirah, 1446
الثلاثاء ١٧ , ديسمبر , ٢٠٢٤ / 15 جُمَادَىٰ ٱلْآخِرَة , 1446

 “ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللَّه

lâfzının manası: Dilim ile itiraf ve kalbim ile itikat ederim ki Allâh’tan başka hakkıyla ibadet edilecek yoktur, yani Allâh’tan başka hiç kimse, son derece yüceltilmeye lâyık değildir. İşte bu, o ibadettir ki kim onu Allâh’tan başkasına sarf ederse müşrik olur. Bunun anlamı da bazı insanların iddia ettikleri gibi nidâ (seslenmek) veya istiâne (yardım dilemek) veya istiğâse (yardıma çağırmak) değildir.

İmam Takiyuddîn es-Subkî şöyle demiştir:

“اَلْعِبَادَةُ أَقْصَى غَايَةُ الْخُشُوعِ وَالْخُضُوعِ”

“İbadet, huşu ve hudûnun en üst mertebesidir.”

< Previous Post

Anlamak ve çabuk ezberleyebilmek için okunacak ayetler, zikirler ve dualar

Next Post >

Efendimiz Ali’nin Din ilmi hakkında bir sözü